Kanundaki ifadesi ile ayıplı mal, “Ayıplı
mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da
modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri
taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.”
Ayıplı mal satın alan bir tüketicinin sadece ücretsiz onarım hakkına sahip olduğu algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Halbuki kanunun tüketiciye dört hak vermiştir. Önce onarım hakkını kullanmak bir zorunluluk değildir.. İşte tüketicinin aldığı üründe bir sorun çıkması durumunda sahip olduğu haklar.
ONARIM, DEĞİŞİM,İNDİRİMVEADE
Ayıplı mal satın alan bir tüketicinin sadece ücretsiz onarım hakkına sahip olduğu algısı hak kayıplarına yol açmaktadır.Tüketicinin haklarını şöyle sıralayabiliriz:
Satın aldığı ürün ayıplı çıkan bir tüketici, Kanun’a göre; Satıcıya karşı ücretsiz onarım talebinde bulunabileceği gibi, ürünün onarılmasını tercih etmeyip, ayıplı ürünü ayıplı olmayan bir ürünle değiştirme, ürünün bedelinde indirim veya ürünü iade edip bedelin geri ödenmesi yönündeki talep haklarından birisini kullanabilir. Hatta onarım ve değişim haklarını, sadece satıcıya değil ürünü ithal eden ve üreten kişilere karşı da kullanabilir. Uygulamada ise tüketici, başka bir hakkı yokmuş ve onarıma katlanmak zorundaymış gibi, bu dört haktan sürekli ücretsiz onarım hakkını kullanmaya satıcılar tarafından teşvik ediliyor. Oysaki tüketici, Kanun’un verdiği diğer haklardan birini de kullanabilir. Ayrıca, yanlış bilinen bir başka konu da, garanti belgesi olmayan bir üründe sorun çıktığı zaman tüketicinin bir hakkı yokmuş zannedilmesidir. Garanti belgesi olmasa da Kanun tüketiciye iki yıl içinde bu haklarını kullanma imkânı vermiştir. Belgenin olmaması hak kaybına yol açmaz. Önemli olan, üründeki sorunun bir kullanım hatası sebebiyle oluşmaması ve bu hakların iki yıllık süre içinde kullanılmasıdır.
SATIN ALMA TARİHİNDEN SONRA GEÇEN ZAMANA DİKKAT
Garantinin devam ettiği iki yıl boyunca o maldaki sorunla ilgili satıcıya, üreticiye ya da ithalatçıya başvurulabilir.
Tüketici, iki yıllık yasal sürenin ilk altı ayında başvurursa, satıcı ya da üretici, teslim sırasında malda bir sorun olmadığını ispat etmek zorunda kalır. Şayet, tüketici ilk altı aydan sonra başvurursa, bu durumda teslim sırasında üründe bir sorun olduğunu ispat etmek zorunda kalacak taraf tüketici olur. Ayrıca, satıcının internet üzerinden ya da işyeri dışında bir şekilde tüketiciye ulaşarak yaptığı satışlarda Kanun, tüketiciye, 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermek zorunda olmaksızın sözleşmeden cayma, yani ürünü iade edip yaptığı ödemeyi geri alma hakkı vermektedir.
AYIPLI MAL SATIN ALAN BİR KİŞİ NE YAPMALI?
Yeni bir mal alındığında
alınan mal öncelikle ayıp bulunup bulunmadığı konusunda dikkatlice kontrol
edilmesi gerekmektedir. Bu kontrol esnasında gerektiğinde bir uzmanın yardımı
alınması gerekir. Yapılan kontrol neticesinde açıkça görülebilen veya
anlaşılabilen problem veya problemler satıcıya derhal bildirilmelidir. Bu bildirimin satın alınma tarihinden itibaren en geç 30
gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Buna “ayıp ihbarı” diyoruz.
Ayıp ihbarının noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü mektupla yapılması
şekil zorunluluğu bulunmasa da ispat açısından gereklidir. Bu bildirim 30 gün
içerisinde yapılmadığı taktirde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun “ayıplı
malın” ayıbı ile beraber kabul edildiği sonucunu çıkarmaktadır. Yani sessiz
kalmak ayıbı kabul etmek anlamına gelmektedir. (Sükut ikrardan gelir!) İşte
usulüne uygun davranılması gereken noktalardan birisi budur. Açıkça
anlaşılabilen ayıplarda bu süreye uyulmadığı taktirde tüketiciler belki de
bütün bir ömür çalışarak edindiği konut, araba, v.s gibi mallarını ayıplı yani
defolu olarak kullanmak veya hiç kullanamamak durumunda kalabilmektedirler.
Tüketici, satıcıya yapılan bildirimle değişim, onarım ya da indirim taleplerinden hangisini kullanmak istediğini belirtmesi gerekiyor.
Satıcı talebi karşılamazsa yargı yoluna gidilmesi gerekiyor. Başvurulacak yargı merciinin ürün bedeline göre belirlenmektedir
Ürünün bedeli 2 bin 200 liranın altındaysa ilçelerdeki kaymakamlıklar bünyesinde bulunan tüketici hakem heyetlerine başvurmamız gerekiyor. Eğer ürünün bedeli 2 bin 200 lira 3 bin 300 lira arasındaysa bu durumda da illerdeki Ticaret İl Müdürlükleri bünyesinde bulunan hakem heyetlerine başvurmalıyız. Ürün, 3 bin 300 liranın da üzerinde bir değere sahipse bu durumda doğrudan tüketici mahkemesine başvurmalıyız. Ayrıca tüketici hakem heyetlerine tuketici.gov.tr adresi üzerinden online başvuru da yapılabilir.
Tüketici, satıcıya yapılan bildirimle değişim, onarım ya da indirim taleplerinden hangisini kullanmak istediğini belirtmesi gerekiyor.
Satıcı talebi karşılamazsa yargı yoluna gidilmesi gerekiyor. Başvurulacak yargı merciinin ürün bedeline göre belirlenmektedir
Ürünün bedeli 2 bin 200 liranın altındaysa ilçelerdeki kaymakamlıklar bünyesinde bulunan tüketici hakem heyetlerine başvurmamız gerekiyor. Eğer ürünün bedeli 2 bin 200 lira 3 bin 300 lira arasındaysa bu durumda da illerdeki Ticaret İl Müdürlükleri bünyesinde bulunan hakem heyetlerine başvurmalıyız. Ürün, 3 bin 300 liranın da üzerinde bir değere sahipse bu durumda doğrudan tüketici mahkemesine başvurmalıyız. Ayrıca tüketici hakem heyetlerine tuketici.gov.tr adresi üzerinden online başvuru da yapılabilir.
Geçen yıl bir marketten elektrikli demlik satın aldım. Kullanmaya
başladıktan bir hafta sonra demlikteki su kaynamasına rağmen kapama düğmesinin
otomatik olarak devreye girmediğini ve su ne kadar kaynarsa kaynasın elektrik
bağlantısının kesilmediğini fark ettim. Demliği kutusuyla beraber aldığım
markete gittim. Yetkili bir personele ulaştım ve durumu izah ettim. Yetkili
Bana, aslında sizin demliği yetkili servise götürmeniz lazım ama madem
gelmişsiniz biz yardımcı olmaya çalışırı dedi. Beraber mağaza müdürünün yanına
gittik. Yetkili durumu mağaza müdürüne açıkladı. Müdür, demliği bize bırakın
biz tamire göndeririz dedi. Ben de seçimlik hakkım kaybolmasın diye ‘ tamir
istemiyorum, arıza tespiti istiyorum’ dedim. Böylece gelecek rapora göre tamir,
iade ya da değişim hakkımı kullanabilecektim. Ancak sadece arıza tespiti
yapılsın diye belirtmezsem tamir tercihini kabul etmiş sayılacak ve diğer
haklarımı kaybedeceğimi iyi biliyordum.
Ancak görevli, bana ürünü servise
gönderdiklerini gösterir servis fişi vereceğine ürünü aldıklarını belirtir
küçük bir not kağıdı vermeye çalıştı. Bırakın ayıplı ürünü tamir ettirmeyi ürün
kaybolsa bu kağıt parçası ile bunu ispatlayamazdım bile. Kendilerine kanundaki
haklarımı sıralamama rağmen laf anlatamadım. Ürünü alıp mağazadan ayrıldım. Ertesi
gün internetten çok rahat edinebileceğiniz bir ayıplı mal bildirim ihtarnamesi
doldurdum ve firma merkezine iadeli taahhütlü olarak gönderdim. İhtarnamede
iade hakkımı kullanmak istediğimi de belirttim.Yaklaşık 10 gün sonra ürünü iade
edip paramı alabileceğime dair mağazanın hukuk servisinden bir mektup aldım.
Hakkıma sahip çıkmanın haklı gururunu doya doya yaşadımJ
0 yorum:
Yorum Gönder